Ombre Denince Akla Tabii ki Ahmet Cobain Gelir! 

Ombre Denince Akla Tabii ki Ahmet Cobain Gelir! 

Merhaba Ben Çağla Bingöl. Bu, Garage Blog’a ilk yazım olacak.  

Beni hem Garage Organics markasının arkasındaki yaratıcı isimlerden biri olarak tanıyabilirsiniz hem de Ahmet Çoban’ın iyi bir arkadaşı olarak. Burada genelde Ahmet’in yazılarını okumaya alışık olduğunuzu biliyorum ama artık ben de arada burada olacağım.  

Ahmet Cobain ile ilk tanışmamız kozmetik sektöründe ikimizin de aktif olarak çalıştığı bundan 10 sene öncesine denk geliyor. O sıra, kısa süre içerisinde Ahmet’in ismini herkesten duyar olmuştuk çünkü kuaförlük alanına yepyeni yorumlar getirmeye başlamıştı. Bir de o zaman daha moda ya da başka yaratıcı alanlardan insanların bile yeni yeni kullandığı Instagram’da işlerini bizlere tanıtan ilk kuaför olması onun ününü Türkiye’den de ileri götürdü düşünüyorum. Sayesinde herkes bir anda Ombre uygulaması konuşmaya başladı. Çünkü artık herkes kuaföre gidip de iki renk saçlarla çıkmaktan çok sıkılmıştı. İlk günlerde konuşulan şuydu: “Nişantaşı’nda Ahmet Çoban diye bir kuaför var. Ombre diye bir şey yapıyor eğer doğal bir görüntü istiyorsan kesin ona git! Hatta bak Instagram’ı bile var.” 

İşte böyle böyle güzellik lügatımıza ombre uygulamasını kazandırdı Ahmet. Moda güzellik dergileri, TV, ünlü isimler vs. hep ondan bahsediyordu. Ahmet yıllarca kuaförümüze anlatmaya çalıştığımız “hani güneşten kendi açılmış gibi dursun” isteğimizi gerçekten anlayan ilk isim olmuştu. Çizgili pazar sabahı pijaması gibi duran röfleli saçlarımızı küçük kız çocuklarıyken güneşten açılan ve bütün kış gururla taşıdığımız saçlarımıza benzetmişti. Böylece Ombre Ahmet Cobain, Ahmet Cobain de Ombre ile anılmaya başladı.  

Ama tabii orada kalmadı, Ahmet hem yaratıcı hem de çalışkan kişiliği ile bu anlayışı tüm çalışmalarına taşıdı. Brushlight diye isim hakkını aldığı, hatta patentli bir tarak tasarladığı bir teknik geliştirdi. Sonra kızıl olmak isteyen ama kuaförden pasparlak bakır bir boya ile çıkmaktan ürkenleri düşünerek oldukça doğal, İskoçların kızıllarını andıran ve ilhamını çöl kızıllığından alan Desert red rengini yarattı.  

Derken kesim konusunda da yüzümüze inen sivri katlardan ne kadar rahatsız olduğumuzu görüp Ghost Cut diye bir kesim tekniği geliştirdi. Hani bazen kuaföre saçınızı kestirirsiniz de katlar taaa 1 ay sonra oturur, doğallaşır ya… İşte Ghost Cut o bir ay sonra “oturmuş” dediğiniz saçı size ilk gün veriyor. Çünkü hayat, o bir ayı beklemek için çok kısa ve hızlı. 

Ombre’nin yaratıcısı Ahmet Çoban (yakından takip ettiğim için rahatça söyleyebilirim) sürekli çıtayı yükseltmek ve saçını en doğal ama en güzel versiyonuna getirmek isteyenler için çalışmaya üretmeye, kendine ait menüsünü genişletmeye devam ediyor (tabii bir taraftan beraberce Garage Organics ürün gamını geliştirmeye de devam ediyoruz. Sürprizimiz sonbaharda). O sadece Ombre ile anılmış olmaktan sıkılmış olabilir. Haklı da. Ama Ombre diye Google’ladığınızda yanında ismini göreceksiniz.  

Bana göreyse (çoğu hemcinsime göre de tabii) “Ombre Ahmet Cobain” demek, Türkiye’de artık sürekli kuaför bağımlısı olur muyum demeden, sonucu nasıl çıkar, 80’ler röflesi gibi durur mu diye korkmadan gönül rahatlığı ile saç yaptırmak demek. İlk yazımı sevgili Ahmet’e yazmak istedim. Yakında yeni ürünlerimiz hakkında yazılarımla da beraber olmak ümidiyle. 

Sevgiler, 

Çağla Bingöl 


Yorum bırak

Yorumunuz incelendikten sonra yayınlanacaktır.