TV’ye Kadar Taşınan Ombre Konusuna Dair…

TV’ye Kadar Taşınan Ombre Konusuna Dair…

Geçtiğimiz günlerde üst üste birkaç mesaj aldım, hepsi aynı şeyi söylüyordu. Kuaförlükle ilgili TV programında bir yarışmacı Ombre’yi Türkiye’de ilk uygulayanın kendisi olduğunu söyleyince diğer bir yarışmacı da “orada dur, biraz ileri gittin, Ombre’yi ilk uygulayan Ahmet Çoban’dır” diyor. Videosunu izlemek beni duygulandırdı bunu da itiraf etmek isterim. Çünkü hem başarınızla anılmak güzel hem de bir meslektaşınızın tamamen kompleksten uzak olarak size övgüde bulunması nadir ve hoş bir şey. Beni az çok tanıyanlar, kötü rekabettense paylaşıma, destek olmaya ve iyi niyete ne kadar önem verdiğimi bilir. 

Neyse Ombre konusuna geri dönersek… 

Uygulamalarımız çok çeşitlendikçe Ombre geriye atıldı ya da Brushlight, Facelight gibi teknikler onun yerine aldı gibi geliyor belki ama Ombre hala benim göz bebeğim olan uygulamalardan. Benimle anılması da aslında bir tesadüf sonucu olmadı. Size hikayesini kısaca anlatmak isterim. 

Bundan 7-8 sene önce iki renk uygulamalar konusunda biraz daha çalışmak gerektiğini düşünüyordum çünkü genelde uygulamaya alıştığımız teknikler istediğim kadar doğal olmuyordu. Çoğu zaman bant görüntüsü, sert geçişler, dikey olarak açık ve koyu tonların arası çok açık sonuçlar çıkıyordu. Ama baktığınızda doğada hiçbir şey tek renk değil ve içinde bu kadar keskin geçişler de yok. Degrade dediğimiz koyudan açığa giden bir görünüm var. Mesela sonbaharda rengi kızaran yapraklar, gün batımı… Ya da çocukken saçlarımızın güneşe verdiği doğal tepki gibi. 

İşte tüm bunlardan çıkışla 2011 senesinde yeni bir tekniğin denemelerini yapmaya başladık. Artık kendimizi uygulamaya hazır hissettiğimizde de Ombre tekniğini müşterimizle tanıştırdık. Zamanla bir de “Sombre” gelişti. Sombre’nin açılımı aslında Soft Ombre. Yani daha yumuşak geçişler ve birbirine daha yakın tonlarla uygulanan bir Ombre versiyonu. Bir dönem sonra müşteri kitlemizin de yardımı ile organik olarak Ombre sosyal medyada ilk yayılan kuaför tekniklerinden biri oldu. Böylece Türkiye’de ismim Ombre’ye beraber anılmaya başladı. 

Sonra hem Ombre’nin başarısından aldığım şevkle hem de daha gidilebilecek yolun olduğunu düşünerek denemelere devam ettim ve patentli fırçası ile Brushlight’tan Facelight’a, transparan boyadan Desert red’e ve kurşuniye birçok teknik ve renk geliştirdik. Ama beni sektörde çok farklı bir konuma getiren Ombre’nin markamın içindeki yeri her zaman çok ayrı olacak. 

Sevgilerimle,

Ahmet Coban


Yorum bırak

Yorumunuz incelendikten sonra yayınlanacaktır.